Büyük Blog Yazarları Birliği
  • Ana Sayfa
  • Yönetim
  • Üye Listesi
  • Ajanda
  • Yardım

Sevgilerde..

Sevgileri yarınlara bıraktınız

Çekingen, tutuk, saygılı.

Bütün yakınlarınız

Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden

(Siz böyle olsun istemezdiniz)

Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

Kalbinizi dolduran duygular

Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz

Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.

Yılların telâşlarda bu kadar çabuk

Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde

Açan çiçekler vardı,

Gecelerde ve yalnız.

Vermeye az buldunuz

Yahut vaktiniz olmadı.

--Siteni Eklemek İçin Tıkla

--Siteni Eklemek İçin Tıkla

--Siteni Eklemek İçin Tıkla

Hoşgeldin, Ziyaretçi: Giriş Yap Üye Ol
Giriş Yap
Kullanıcı Adı/E-posta
Şifreniz:
  • Son Yorumlar
  • Bugünkü Yorumlar
Büyük Blog Yazarları Birliği Eğlence ve Yaşam Serbest Kürsü 12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Gösterim Stili
12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü
Oyun Kral Çevrimdışı
Yönetici
**********
Yöneticiler
Yorum Sayısı: 241
Konu Sayısı: 136
Üyelik Tarihi: Feb 2019
Teşekkürler:
0 mesaj içinde teşekkür verildi.
#1
03-12-2019, 05:39 PM
thumbnail_1-1-650x307.jpg

Osmanlı Devleti'nde Milliyetçilik anlayışı olmadığından dolayı tarih boyunca Osmanlı Devleti'nin Milli bir Marşı olmamıştır. Nerdeyse 600 yıl kadar hüküm sürmüş olan büyük bir devletin Milli Marşının olmamasına rağmen, Avrupa'da yeni kurulan devletlerin bile Milli Marşlarının olması Osmanlı Devleti'nde Milliyetçilik anlayışının olmadığının bir göstergesidir.

23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından hemen sonra Milli Eğitim Bakanlığı, İstiklal Savaşı’nın anlam ve önemini belirtecek ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığının sembolü olacak milli bir marşının olması gerektiğini anlamış ve bu sebepten dolayı çalışmalar yapmaya başlamıştır. 1921 yılının başında bir yarışma açılmasına karar verilmiştir. Yarışma sonucunda toplanan şiirlerden en güzeli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Marşı olarak kabul edilecektir. Ayrıca yarışmanın sonucunda kazanan şahsa o dönemin şartlarında gerçekten çok büyük bir meblağ olan 500 Tl civarında bir para ödülü verileceği bildirilmiştir.

Ülke içerisine duyurular yapılmış, toplumun her kesimine bu yarışmanın duyurulması sağlanmaya çalışılmış ve katılımın hat safhada olması konusunda gerekli önlemlerin alınması başlatılmıştır. Ülkemizin işgal altında olduğu, kısıtlı iletişim imkânları ile ancak duyurulabilen bir ortamda, Kurtuluş Mücadelesinde harap ve bitap düşmüş, okuma yazma oranının çok düşük seviyelerde olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Halkının bu yarışmaya katılımının düşük olacağı beklenmiştir. Nitekim de öyle olmuştur. Yarışmaya katılacaklara 6 ay gibi uzun bir süre tanınmasına rağmen düzenlenen bu yarışmaya ancak 724 adet şiir aday olmuştur.

Dönemdeki ismi ile Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı) bu şiirleri değerlendirmek için bir komisyon oluşturmuştur. Yarışmaya katılan 724 şiir teker teker okunmuş ve içlerinden 6 adet şiir elemeyi geçip Meclis Matbaası tarafından bastırılıp milletvekillerine dağıtılmıştır.

Dönemin Milletvekillerinden Mehmet Akif Ersoy yarışmada para ödülü olduğundan dolayı yarışmaya katılmak istememiştir. Dönemim bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver Bey Ankara’da yaşayan Mehmet Akif Ersoy’a 5 Şubat tarihinde para konusunun çözümlenebileceğini, endişe edilmemesi gerektiğini ve yarışmaya mutlaka kendisinin de katılması gerektiğine dair bir mektup yazmıştır. Bunun üzerine Mehmet Akif Ersoy "Ben mebusum, müsabakaya katılmam. Ayrıca çok istiyorsanız da bir şiir yazıp size veririm" diyerek para konusundaki hassaslığını bildirmiş ve evinde bir şiir yazarak “Kahraman ordumuza" ithaf ettiği şiiri, Maarif Vekaleti' ne teslim etmiştir. Çok beğenilen bu şiir seçilen 6 şiire ilave olarak yarışmaya katılmıştır.

Yapılan oylamalar sonucunda yarışma sonuçlanmış, en beğenilen ve anlamlı şiir olarak Maarif Vekil Hamdullah Suphi Bey tarafından büyük bir coşku ile okunan Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı şiir büyük tezahürat ve alkışlar eşliğinde, oybirliği ile yarışmanın birincisi olarak 12 Mart 1921 tarihinde seçilmiştir.

İstiklal Marşı olarak kabul edilen bu şiir Meclis kürsüsünde birkaç kez daha okunmuştur. Yazılan bu güzel ve anlamlı şiirden etkilenen bütün milletvekilleri ayakta heyecanla yeni marşımızı dinlemişlerdir. Aradan bir kaç gün geçmesinden sonra Meclis yetkilileri yarışmanın birincisine verilmesi icap eden para ödülünü vermek üzere Mehmet Akif Ersoy'a gitmişlerdir. Mehmet Akif Ersoy bir kez daha böyle bir parayı asla kabul edemeyeceğini "Ben müsabakaya girmedim. Bu para benim hakkım değildir ve bana aitte olamaz" sözleri ile tekrar ifade etmiştir. Meclis yetkilileri ise ısrarlarını sürdürerek "Bu parayı devletimizin kasamızda tutamayız. Lütfen siz alın, isterseniz bir yere bağışlarsınız" diyerek yarışma ödülünü Mehmet Akif Ersoy'a teslim etmişlerdir. Mehmet Akif Ersoy bunun üzerine yarışmadan kazandığı ödülü hastanede yatmakta olan gazilerimize bağışlamıştır.
υηυтυℓмαмαк υηυтмαмαуı ємяє∂єя
WWW Ara
Cevapla
« Önceki Konu | Sonraki Konu »


  • Konuyu Yazdır
  • Konuyu Takip Et
Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  • İletişim
  • Türkiye'nin en geniş blogger forumu ve sosyal portalı. Bilgi alışverişinde bulunmak ve mim yapmak için tıklayın!
  • Arşiv
  • RSS Beslemesi
Türkçe Çeviri: MyBBGrup
Forum Yazılımı: MyBB, © 2002-2021 MyBB Group.
Crafted by Envira Phani of MySkins Studio
Tam Görünüm
Konu Görünümü